25 Mart 2020 Çarşamba

EVDE OLMAKTAN SIKILMADIM

 Corona virüsü yüzünden çalışmıyorum. Zaten çok da severek yaptığım bir iş değil. Evde kendimce kurslar alıyorum, kitap okuyorum ve hatta yoga yapıyorum. Umarım siz de kendinize yarar sağlayacak kaliteli bir karantina geçiriyorsunuzdur. Saçma sapan diziler izleyerek güzel vaktinizi ziyan etmiyorsunuzdur.

    Eşimin kuzeni hemşire, hani bahsetmiştim ya eşimin ailesi Seattle’da yaşıyor, Amerika’da virüs vakalarının çıktığı ilk eyaletlerden birisi diye. Eşimin kuzeni şimdi virüs salgını ve ölüm korkusuyla savaşanlara sağlık hizmeti vermeye çalışıyor. Aile grubunda benim için dua edin, artık kendi sağlığımdan bile endişeliyim diye yazmış. Günlerdir çalışıyor ve virüsü kapmış olma ihtimali yüksek olduğu için evine de gidemiyor. Onun yaşadıklarını düşündükçe üzülmemek elde degil. Bir de bu virüsle savaşanları düşünün. Tüm dünya büyük bir virüsün pençesinde, kimileri doğaya verdiğimiz zarar için bizim cezalandırıldığımızı düşünüyor. Aslında ben de inanmıyorum diyemem. Karma da bu değil mi zaten. Doğa ana evine sahip çıkmadığımız için kızgın. Belki bu yüzden giderek artan bir tehlike ile karşı karşıyayız. Hatta bununla ilgili çok paylaşımlar gördüm hayvanlar insanlardan intikam alıyor diye. Evet, ona da inanıyorum doğrusu. Hayvanlara ve birbirimize ettiğimiz zulümün bedelini ödüyor olabiliriz. O ya da bu, dışarıya çıkma özgürlüğümüzün kısıtlandığı bu dönemlerde siz de uzun süredir iş yoğunluğu bahanenizden dolayı konuşamadığımız insanları arayıp bol bol konuşabilirsiniz. 
Ben bu günlerimi bir dargın bir barışık olduğum bir türlü orta yolu bulamadığım abimin dünya tatlısı kızlarıyla konuşarak geçiriyorum. Hiç dokunmadığımız bir çocuğu ne kadar sevebilirsiniz ki. Önce kan bağı olduğundan çok sevdiğimi ve özlediğimi düşünmüştüm ama sonra yüzlerindeki masumiyeti, bana verdikleri huzuru düşününce sadece kendimi onlara yakın bulduğum onların dünyasına girebildiğim için çok özlediğim sonucuna vardım. 

Kız halaya benzer derler ya benim 3 tane kız yeğenim var. 1 numara tam bir hanım efendi, yaşına göre çok uslu ve saygılı. 2 numara tam bir kurtlu! (Öyle derlerdi ben küçükken hareketli çocuklara) bana çekmemiş belli. Ben öyle değilmişim, aksine çok sakinmişim. Öyle diyor bizimkiler. 3 numara ise 4. ayına girecek yakında, anca bezini dolduruyor boncuk gözleriyle etrafa bakarak.

Bu karantina günlerini onlarla konusarak ve onlardan aldığım enerjiyle yazarak geçiriyorum. Kendime yeni bir mutluluk kaynağı buldum. Onların verdikleri mutluluk ömürlere bedel. Ve ben şimdi anlıyorum, virüsten dolayı hastanelerde mahsur kalmış çalışanları, ölümü bekleyen insanları. Evet sevdiklerine yakın olamamak, dokunamamak çok can yakıcı. Ama onları arayıp sevdiğini söylemenin değeri paha biçilemez. Bu yüzden ben karantina yüzünden evde olmaktan sıkılmadım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

TANRI HERKESI MUTLULUGU ANLAYABILECEK SEKILDE YARATTI

     Uzun süredir bazı dostlardan artık yazmayı bırakıp bırakmadığım konusunda mesajlar alıyorum. Hayır sadece zor günlerden geçiyorum. Fark...