29 Mart 2020 Pazar

BEYAZ SARAY AŞKI


   Hepimiz evdeyiz. Bir elimizde telefon, kulağımız haberlerde. Her şeyin sona erdiği günü sabırla bekliyoruz. 
  
  Siyaset işleri bana göre değil. Açıkçası bilgisi olmayan insanların da siyasi olaylar konuşmasından, aile içinde yada arkadaş ortamında tartışma çıkarılmasından hoşlanmıyorum. Biliyoruz ki bu durum çok yaşanıyor. Eşim avukat olduğundan galiba, evde hep bir haber kanalı dinleniyor. Eskiden annem babama kızardı “Çevir şu kanalı benim dizi başladı” diye. Düşündükçe daha iyi anlıyorum ki haberleri dinlemek gerekli. Tabii tarafsız haber kanalını bulabilmek de büyük meşakkat. İnanın bana burada da öyle. Başkanın tarafında olanlar ve ona karşı olanlar. Mesela birkaç gün önce haberlerde ABD Başkanı akvaryum temizlemesi için kullanılan bir kimyasalın Korona virüsünü durduracak bir ilaç olabileceği ile ilgili çalışmalar yaptıklarını açıkladı. Ama testlerin hâlâ sürdürüldüğünü herhangi bir sonuca ulaşılamadığını söyledi. Dün akşam bir habere rastladım Arizona’da yaşayan bir aile akvaryum temizleme ilacının Korona virüsünü sonlandırdığı gerekçesiyle karı-koca  bu ilaci içiyor. Ne hikmetse kadın ölmüyor, ama kocası ölüyor. Kadınsa bununla ilgili haberlere çıkıyor ve “Trump'ı dinledik akvaryum temizleyici ilacı içtik ama eşim öldü” diyor. Ve sorumlusu olarak ABD Başkanını gösteriyor. Aklıma ilk gelen bu cahilce eylem Amerikan Başkanını beni öldürdü diye suçlamak amaçlı yapılmış yada kadın, kocasını öldürmüş bu kadar basit bir konu. Ama Donald Trump’ın açıklamalarının hiçbirinde böyle bir antivirüsün kanıtlandığından bahsedilmediği halde neden bu aile kendilerine böyle bir şey yapmış olabilir ki?  Kim bilebilir ki neden. Yanyana gelme ihtimalin çok düşük bir adamı sadece suçlamak için kendini öldürmek… Akıl alır gibi değil. Demek istediğim neden birilerinin yandaşı oluyoruz. Hadi olduk neden bu kadar çok bağlanıyoruz bu tanımadığımız insanlara. Hatırlar mısınız yıllar önce birileri ekranlara çıkıp Cumhurbaşkanımızın kölesi olurum diye konuşanları. Düşünmemiz, çözmemiz  gereken daha önemli olaylar varken. Neden devlet büyüklerinin kölesi olmayı cazip görüyoruz.
 Her insanın hayatı önemli değil mi? Benimki önemli. Maalesef şu an dünyada birçok insan ölüyor çözümünü bulamadığımız virüs yüzünden. Fakat günlerdir siyaset yapmaktan,  kavga etmekten kimse bir sonuca ulaşamıyor. Sağlık çalışanları, çalışabilmek için kullanmaları gereken maskeyi tedarik edemiyor. Ama tek derdimiz ABD Başkanlık seçimleri. Ve yeni Başkanlık için aday olan 77 yaşındaki bencil düşünce hâlâ ekrana çıkıp, Arizona’da ki ölümün sorumlusundan bahsediyor. Onlar da mı hata sizce?  Yoksa onların, böyle milyonların öldüğü salgında fütursuzca davranmasına izin veren bizlerde mi? 

 Bazen Beyaz Saray’da bir süreliğine yönetici olmak ve  iyi okullarda  okumuş ama gelişememiş insanları susturmak, insanlık için, doğa için, hayvanlar için ne yapabiliriz diye konuşmalar yapmak istiyorum. Ama hayatın bu kadar tozpembe olmadığını düşünüp susuyorum. 

2 yorum:

  1. Değerli eski mesai arkadaşım Gonca, yazılarını takip ediyor ve keyifle okuyorum. Kalemine sağlık.
    Devletleri bile kontrol eden bir mekanizma varken, devletlerin halkına artık fazla yaşam hakkı tanınmıyor. Dünya nüfusunu 500 milyonun altına düşürme projeleri varken daha çok insanın ölmesi söz konusu değildir. Gördüğümüze ve duyduğumuza kayıtsız şartsız inanmak yerine, biraz araştırmacı olsak, çevremizde gözlerimize inen perdeyi kaldıracak ve medya ile birlikte arkasındaki kurumları yavaşlatacak kişi ve gruplar çoğalsa, eminim insan yaşamı daha yaşanılabilir bir yer haline gelir.
    Sevgiyle kal.

    YanıtlaSil
  2. Uzululerek sana katiliyorum. Arastirmadan konusmak dogamizda var Sevgili Galip. Tesekkur ederim guzel vaktini yazilarimi okumaya ayirdigin icin. Sevgilerimle.

    YanıtlaSil

TANRI HERKESI MUTLULUGU ANLAYABILECEK SEKILDE YARATTI

     Uzun süredir bazı dostlardan artık yazmayı bırakıp bırakmadığım konusunda mesajlar alıyorum. Hayır sadece zor günlerden geçiyorum. Fark...